Konya’da Maruz Bırakma Terapisi ile anksiyete, fobi ve OKB’den kurtulabilirsiniz. Uzman klinik psikologlarımızla güvenli ortamda, kaygılarınızla yüzleşebilir, çözümler bulabilirsiniz
maruz bırakma terapisi örneği
Ayşe ve Örümcek Fobisi
Terapist: “Ayşe, bugün korku hiyerarşimizi oluşturduk. Amacımız, bu listedeki her bir adımı, kaygın yatışana kadar ve artık ona alışana kadar deneyimlemek. Unutma, kontrol her zaman sende. Bir adımı ne zaman atlayacağımıza veya tekrar edeceğimize birlikte karar vereceğiz. Hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, bu bir işbirliği.”
Ayşe ve terapisti, 0 (hiç kaygı yok) ile 100 (en şiddetli panik) arasındaki ölçeği kullanarak bir Korku Hiyerarşisi oluşturur:
Kaygı Seviyesi: 20 – “Küçük, sevimli bir örümcek çizimi düşünmek.”
Kaygı Seviyesi: 30 – “Net bir örümcek fotoğrafına bakmak.”
Kaygı Seviyesi: 50 – “Bir belgeselde örümcekleri izlemek.”
Kaygı Seviyesi: 60 – “Odada, cam bir kavanozun içinde kapalı duran küçük bir örümceğe 5 metre uzaktan bakmak.”
Kaygı Seviyesi: 70 – “Aynı örümceğe 1 metre uzaktan bakmak.”
Kaygı Seviyesi: 80 – “Örümceğin bulunduğu kavanoza 10 dakika yakınında oturmak.”
Kaygı Seviyesi: 85 – “Terapistin kavanozu elinde tutmasını izlemek.”
Kaygı Seviyesi: 90 – “Kendi eline eldiven giyerek kavanozu tutmak.”
Kaygı Seviyesi: 95 – “Eldivensiz kavanozu tutmak.”
Kaygı Seviyesi: 100 – “Örümceğin elinin üzerinde serbestçe yürümesine izin vermek.” (Bu son hedef, terapi sonuna doğru tartışılır.)
Terapi Oturumlarından Canlı Sahneler:
1. Hafta: Görsel Maruz Bırakma (Kaygı: 30-50)
Terapist: “Ayşe, şimdi bu net örümcek fotoğrafına bakmanı istiyorum. Lütfen kaygı seviyeni 0-100 arasında söyle.”
Ayşe: (Nefesi hızlanır) “Şu an… 60.”
Terapist: “Tamam, bu normal. Sadece nefesine odaklan. Fotoğraf burada, sana hiçbir şey yapamaz. Kaygın azalıncaya kadar ona bakmaya devam edelim.”
(5 dakika sonra)
Ayşe: “İlginç, şimdi sanırım 40’a düştü. Artık o kadar da korkunç görünmüyor.”
4. Hafta: Canlı Maruz Bırakma – İlk Adım (Kaygı: 60)
Terapist: “Ayşe, odanın diğer ucundaki masada cam kavanozun içinde küçük bir örümcek var. Ona bakmanı istiyorum.”
Ayşe: (Ter içinde kalır, elleri titrer) “Aman Tanrım, çıkabilir mi? Bu 70!”
Terapist: “Hayır, çıkamaz, güvende. Lütfen otur ve benimle birlikte derin nefes alıp ver. Sadece onun orada olduğunu gözlemle.”
(Zamanla Ayşe’nin nefesi normale döner.)
Ayşe: “Sanırım… alıştım. Kaygım 30’a düştü. Aslında o kadar da büyük değilmiş.”
8. Hafta: Yakın Temas (Kaygı: 85-90)
Terapist: “Harika ilerleme kaydediyorsun Ayşe. Şimdi, bu eldiveni giy ve kavanozu tutmayı dene.”
Ayşe: (Eldiveni giyer, terapi ortamının güvenli hissini düşünür ve kavanozu titreyerek eline alır.) “Vay canına, yapıyorum! Kalbim hızlı atıyor ama yapabiliyorum!”
Terapist: “Mükemmelsin! Kendinle gurur duymalısın. Kaygının gelip geçici olduğunu görüyorsun. Sana zarar vermiyor.”
Sürecin Ardından: “Duygusal İşleme” ve Yeni Öğrenme
Başlangıçta Ayşe’nin zihnindeki felaket senaryoları şunlardı:
“Örümcek aniden üzerime atlar.”
“Ona bakarken panik atak geçirip kontrolümü kaybederim.”
“Örümcek çok tehlikelidir ve bana zarar verir.”
Terapi sonrasında ise Ayşe’nin zihni yeni, gerçekçi inançlarla güncellenir:
“Örümcekler genellikle insanlardan kaçar. Beni umursamıyorlar.”
“Kaygım yoğun olsa da, aslında güvende olduğumu biliyorum ve bu duygu zamanla geçiyor.”
“Korktuğum felaketlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Demek ki düşündüğüm kadar tehlikeli değil.”
“Ben, kaygımla baş edebilecek kadar güçlüyüm.”
Sonuç: Ayşe, 12 haftalık terapinin sonunda, bir örümcekle aynı odada bulunmaktan korkmaz hale geldi. Bahçede bir örümcek ağı gördüğünde artık çığlık atmak yerine, sakin bir şekilde uzaklaşabildi. Hayatı üzerindeki kontrol duygusunu geri kazandı.
Bu örnekte olduğu gibi, maruz bırakma terapisi sistematik, güvenli ve danışanın kontrolü elinde tuttuğu bir süreçtir. Korkunun üzerine adım adım giderek, onun aslında bir “kâğıt kaplan” olduğunu kanıtlar.